15 Ekim 2015 Perşembe

TÜRK OLMAKTAN GURUR DUYMAMIZI SAĞLAYAN, YAKIN TARİHTE GERÇEKLEŞMİŞ 10 OLAY

   Sevgili arkadaşlar, bildiğiniz gibi son zamanlarda ülkemizde istenmeyen olaylar meydana geliyor. Bombalar patlıyor, insanlar ölüyor. Bu olayla Türkiye'de oluyor. Peki bu ülkede hiç mi bizi gururlandıran, göğsümüzü kabartan olaylar olmadı? Tabi ki oldu. Benim burada amacım bu zor günlerde sizlere yaşanan gurur dolu anları aktararak aslında ne kadar çok değerli ve çok çabuk birleşebilen bir devlet olabildiğimizi göstereceğim. Dilerseniz başlayalım.

1-Naim Süleymanoğlu'nun olimpiyat altınını kazanması












 Tarih 1988. Yer Güney Kore'nin başkenti Seul. Naim Süleymanoğlu, koparmada toplamda 320, 339 ve 342 kg kaldırarak ulaşılması güç bir rekora imza atmış ve Türkiye'ye halter tarihinde ilk olimpiyat altınını getirmiştir. 1996 Atlanta Olimpiyatları'nda ise 3. kez madalya kazanarak tarihe geçmiştir.

2-Anadolu Efes'in Koraç Kupası'nı alması













 Tarih yine 1996. O zamanki adıyla Efes Pilsen dönemin Euroleague şampiyonluğu ile eş değer olan Koraç Kupası'nı kazanarak Türk basketbol tarihindeki en büyük başarılardan birisini kazanmıştır. O dönem takımın başında daha sonrasında kendisini bir basketbol efsanesine dönüştürecek olan Aydın Örs bulunmaktaydı. Kadroda ise Ufuk Sarıca, Mirsad Türkcan gibi yıldız oyuncular vardı. Takımın yardımcı antranörleri ise Oktay Mahmuti ve Ergin Ataman'dı.

3-Galatasaray'ın UEFA Kupası'nı kazanması













 "Futbol tek ihtimalli insanların oyunudur" repliği herhalde hepimizin hala kulaklarındadır. Çok bir şey anlatmaya gerek yok. Türk futbol tarihinde yaşanan en büyük başarı öyküsü. Milan galibiyeti ile başlayan muhteşem macera 17 Mayıs 2000 de Kopenhag Parken Stadı'nda alınan UEFA Kupası ile son buldu. Ve bu kupa 2001 senesinde alınan Süper Kupa ile taçlandı. Tabi Star gazetesinin de başlığını burada hatırlatmak lazım "CUP-TIK!"


4-Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final oynaması















2006-2007 sezonununda takımın başında Brezilya'nın efsanesi Artur Zico varken herhalde hiç kimse bu kadar büyük bir tarihi başarının gelebileceğini tahmin bile edemezdi. Ama imkansız oldu ve Fenerbahçe İnter, Cska Moskova, Sevilla gibi devleri dize getirip devlerin liginde çeyrek finale yükseldi. Çeyrek final mücadelesinde ise Chelsea ile karşılaşan Fenerbahçe Deivid'in efsane golü ile 2-1 maçı kazanmasına rağmen deplasmanda 2-0 yenilerek elendi. O dönem kendi kalesine 3 gol atan Edu'yu da unutmamak lazım tabi!

5-Atletizmde olimpiyatlarda gelen ilk altın madalyalar














2012 Londra Olimpiyatları belkide tüm tarihin gelmiş geçmiş en iyi olimpiyatlarından birisi olabilir. Ama bu olimpiyatlar bizim için çok daha değerli. Neden mi? Çünkü atletizm 1500 metrede ilk altın ve ilk gümüş madalyamızı kazandık. Aslı Çakır Alptekin birinci olarak altın madalya kazanırken, ikinci sırada yer alan Gamze Bulut gümüş madalya kazandı. O günü hatırlıyorum da...

6-Süreyya Ayhan ve atletizmde gelen ilk madalyalar















 Bu listede Süreyya Ayhan olmazsa olmazdı. Onun için Türklerin Usain Bolt'u diyebiliriz. Tarih 2002. Yer Münih. Süreyya Ayhan, dönemin en iyi atletlerinden birisi olan Dünya ve Olimpiyat şampiyonu Gabriela Szabo'yu mağlup ederek Türkiye'ye atletizm tarihindeki Avrupa şampiyonalarında ilk altın madalyayı getirmiştir.

7-2002 Dünya Kupası ve gelen Dünya üçüncülüğü
















Fazla söze gerek yok. Milli takımlar bazındaki en büyük başarımız. Sırasıyla Brezilya, Kostarika, Çin, Japonya, Kamerun ve Güney Kore'yi dize getirdiğimiz, yarı finalde Brezilya'yı kıl payı kaçırdığımız, bütün Dünya'nın saygısı kazandığımız bir turnuva. Bize getirisi Dünya üçüncülüğü ve çok büyük bir prestij oldu. Yalçın Çetin'in: "Altın gol altın! Unutulacak bir gol değil bu!" repliği tüylerimizi hala diken diken eder.

8-2008 Avrupa şampiyonluğu ve bu sefer Avrupa'da gelen üçüncülük











Yine bir turnuva ve yine o turnuvaya damga vuran Türkiye. Bu sefer takımın başında Şenol Güneş değil Fatih Terim var. Rakipler farklı, inanç ve ruh aynı. Kim unutabilir ki Avrupa tarihine geçen Çek maçını ve 120 de gol yiyip 121 de gol attığımız Hırvatistan maçını? Sonuç yarı final. Rakip Almanya'ya son dakikada yediğimiz golle yenildik. Ama Avrupa 3. sü olduk ve Fatih Terim turnuvanın teknik direktörü seçildi.

9-2010'da basketbolda gelen Dünya üçüncülüğü











Bu sefer yer Türkiye. Millilerimizin başında Dünya'nın sayılı antranörlerinden Bogdan Tanjevic var. İnanılması güç rakipleri mağlup edip alınan Dünya ikinciliği gerçekte gurur duyulası. Kolay kolay kim unutabilir ki Kerem Tunçeri'nin Sırbistan'a 4.3 saniye kala attığı o muhteşem basketi!

BONUS: Türkiye-İzlanda maçı ve 2016 Avrupa futbol şampiyonası













Üstünden çok değil sadece 2 gün geçti. Ama milli takımın hali ve alınan sonuçlar göz önüne alındığı zaman imkansızı başardık diyebiliriz. Selçuk İnan'ın 89. dakikadaki müthiş frikiği, İspanya'nın deplasmanda Ukrayna'yı yenmesi, Kazakistan'ın deplasmanda Türkiye'de kahraman ilan edilen İslambek Kuat'ın attığı golle Litvanya'yı 1-0 yenmesi bizi mucizevi bir şekilde Fransa'ya götürdü.

 Sonsöz: Çok kötü günler geçiren ülkemizde bizleri mutlu eden ve gururlandıran olaylardan bazılarını dile getirmeye çalıştım. Emin olun ki bu ülke çok daha ilerilere gittiği sürece bu başarılar devam edecek ve biz ülkemizle gururlanmaya devam edeceğiz. Hoşçakalın!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder