13 Haziran 2016 Pazartesi
MAHŞERİN 4 ATLISI: SİHİRBAZLAR ÇETESİ
Merhaba sevgili blog okuyucularım. Bu hafta yine her hafta olduğu gibi sizin için bir film seçtim ve onu değerlendireceğim. Bu haftaki filmimiz Sihirbazlar Çetesi 2. Ben, serinin ikinci filmini 3 yıldır bekliyordum ve açıkçası beklediğime değdiğini de size söyleyebilirim. Serinin yeni filmi 10 Haziran 2016 tarihinde vizyona girdi.
Sihirbazlar Çetesi'nin ilk filminde mahşerin 4 atlısı bir sihir ile New York'tan Paris'te bulunan bir bankayı soyuyorlardı ve FBI da polis olan Dylan Rhodes (Mark Ruffalo) arasındaki kovalamacayı içeriyordu ve filmin sonunda Thaddeus Bradley (Morgan Freeman) hapse atılıyor ve Jack Wilder karakteri ölüyordu. Bizim küçük çetemiz ise sırra kadem basıp kaçıyorlardı. Şimdi size ilk spoilerı vermek istiyorum. Jack Wilder ölmüyor ve ekibe dahil oluyor. Filmin ikinci büyük sürprizi ise ilk filmde çetenin başına bela olan FBI ajanı Dylan Rhodes'ın ikinci filmde çetenin en büyük yardımcısı olması. Ve ilk filmde de ortaya çıkan "GÖZ" ün kim olduğunu öğrenince gerçekten şaşıracaksınız.
Mahşerin 4 atlısını oluşturan Horseman (Atlılar) Dünya'da ki bütün bilgilerin içerisinde saklı olduğu bir çipi, dolayısıyla bütün Dünyayı ele geçirmeyi planlayan Owen Case'nin planlarını bozmaya çalışır. Film 2 saat boyunca bu akış üzerinden ilerliyor fakat biz filmin ilk 45 dakikasında bunu anlayamıyoruz ve filmin asıl amacı bu dakikadan sonra ortaya çıkıyor. Aksiyon, filmin her anına nüfuz etmiş durumda ve 2 saat boyunca gözlerinizi ekrandan alamıyorsunuz. Bu da izleyiciyi katharsis seviyesine yeterince ulaştırıyor. Filmde olay örgüsü gerçekçi bir şekilde işlenmiş. Ve özdeşleşmenin önünü alamıyorsunuz. Tek sıkıntı hangi karakterle özdeşleşeceğiniz. Zaten bunun kararını verene kadar film bitiyor. Film görsel efekt açısından da çok başarılı olarak değerlendirilebilir. Özellikle filmin son sahnesi (tabi ki söylemeyeceğim) ve Daniel Atlas'ın yapmış olduğu yağmur şovu sahneleri beni oldukça etkiledi. Tabi ki görsel açıdan etkiledi.
Sihirbazlar Çetesi 2 nin bana kalırsa en sıkıntılı yönü oyuncu seçiminde. Her ne kadar iyi bir oyuncu olsa da artık kendi adıma Mark Ruffalo'yu ajan veya gazeteci (Hulk, Spotlight, Zindan Adası) gibi rollerde görmekten sıkıldım. Ama yinede tecrübesiyle rolün altından çok iyi kalkıyor. Ama Daniel Radcliff'in rolü bence hiç olmamış. Kendisi Owen Case karakterini canladırıyor ve karakter babasının sözünden çıkmayan biraz da "sünepe" bir tip. Bu nedenden dolayı sevmemiş olabilirim. Morgan Freeman ve Michael Caine'nin oyunculuklarını zaten tartışmaya gerek yok.
Sihirbazlar Çetesi 2 bana kalırsa her haliyle ilk filminden çok daha başarılı. "Yönetmeni değişen bir film nasıl olur?" , "Acaba Batman gibi çuvallar mı?" sorularını aklımdan tamamen sildi. Açıkçası, evet beğendim. Yazıyı okuduğunuz için teşekkür ederim. Blog sayfamdan ayrılmayın!
Kutlay ZEREY
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder