29 Ağustos 2019 Perşembe

FILM MAGAZIN


 Merhaba sevgili blog okuyucularım. Ben Kutlay. Bu hafta yeni bir yazıyla daha sizlerle birlikteyim. Geçen hafta başlamış olduğum Film Magazin serimin ikinci yazısıyla sizlerle birlikteyim. Bu hafta da sizler için en çok konuşulan 3 haberi seçtim. Dilerseniz hemen başlayalım. 

                           1 - Bir Zamanlar Hollywood da gişeye zirvede başladı. 

 Quentin Tarantino 'nun merakla beklenen 9. filmi Bir Zamanlar Hollywood da 23 Ağustos tarihinde vizyona girdi ve Box Office den aldığım ilk beş günlük verilere baktığımız zaman hem dünyada hem de Türkiye de ilk beş günü zirvede geçti. Dünyada ilk beş günde 293 milyon $ gişe yapan film,  Türkiye'de 98.986 kişiye ulaşarak 2.226.404 TL gişe yaptı. Ki bu da Tarantino filmleri arasında,  Türkiye de en iyi açılışı yapan film oldu. Bildiğiniz gibi film 1960 lı yılların Amerika sinemasına selam gönderiyor. Hala izleme fırsatı bulamadıysanız aşağıdan resmi fragmanı izleyebilirsiniz.


2 - Spider Man den haber var! 

Evet,  Doğru duydunuz. Spider Man den haber var. Bildiğiniz gibi geçen hafta Sony ve Marvel arasında büyük bir anlaşmazlık çıkmış ve aralarındaki anlaşma iptal edilmişti. Bu sorun hala çözülemedi ama aldığımız bilgilere göre serinin yayın haklarını elinde bulunduran Sony,  üçüncü filmin hazırlıklarına başladı!  Evet,  Yanlış duymadınız. Bir sene içerisinde yeni bir film gelecek. Ama konusu ne olacak ve nerede geçecek o belli değil. Ama emin olduğumuz şu ki Tom Holland yine başrolde olacak. Yeni gelişmeler ortaya çıktıkça yine ben sizi haberdar edeceğim. 


3 - Kral V. Henry nin hayatını anlatan The King filminin fragmanı yayınlandı! 

Yine iddialı bir Netflix filmiyle daha sizlerle birlikteyiz. Netflix, Yeni yapımınolan ve kral V. Henry nin hayatını anlatacak olan The King filminin fragmanını platformu üzerinden yayınladı. Filmin başrolünde son zamanların en popüler oyuncularından olan Timothee Chalamet yer alıyor. Filmin konusu ise şu : Gaddar bir baba olan IV. Henry nin ölümünden sonra tahta geçen V. Henry nin  politik mücadelesini konu alıyor. Film sonbaharda Netflix de yerini alacak. Haftaya yeni bir yazıyla daha görüşmek dileğiyle. Şimdilik hoşçakalın! 

Kutlay ZEREY 






21 Ağustos 2019 Çarşamba

FILM MAGAZIN : SPIDER MAN'E NELER OLUYOR?


 Merhaba sevgili blog okuyucularım. Ben Kutlay. Yeni bir yazıyla daha sizlerle birlikteyim. Bu yazıdan itibaren sayfamda yeni bir seriye başlıyorum. Bundan sonra bu sayfada film yazılarının yanında haftalık film haberleri de yer alacak. Sizin için her hafta film gündemine bomba gibi düşen haberleri ele alacağım. Bu seri içerisinde yeni filmlerden görseller, gündem haberleri,  oyuncu ve yönetmen görüşleri de yer alacak. Bu hafta sizler için 2 tane haber belirledim. Hadi başlayalım!

1 - MATRIX GERI DÖNÜYOR!











 Evet yanlış okumadınız matrix, serinin dördüncü filmiyle vizyona geri dönüyor.  Matrix (1999) , Matrix Reloaded (2003) , Matrix Revolutions (2003) filmleriyle dünyada bir efsaneye dönüşen seri yeni bir filmle daha karşımıza çıkacak. Beklenen açıklama Warner Bros başın sözcüsü Tobby Emmerich den geldi. Film, Village Roadshow Pictures ve Warner Bros ortaklarından çekilecek. Filmin senaristi ve yönetmeni ilk üç filmde de olduğu gibi Lana Wachowski olacak. Bizi heyecanlandıran taraf ise filmin başrollerini Keanu Reeves ve Carie Ann Moss 'un canlandıracak olması. Yani Neo ve Trinity geri dönüyor. Ama seride Hugo Weaving ve Laurence Fishburne (Morpheus)  olacak mı belli değil. Filmin çekimlerine Ağustos 2020 gibi başlanacak.

 2 - SPIDER MAN MARVEL COMMICS UNIVERSE ' DAN AYRILIYOR! 












 Gelelim haftanın en bomba haberine. Spider Man, Marvel Commics Universe den ayrılıyor. Bu bomba açıklama dün Sony tarafından yapıldı ve tüm dünyada inanılmaz büyük bir yankı oluşturdu. Twitter üzerinden tepkiler adeta bir çığ gibi büyüdü. Hatta insanların çoğu Sony üyeliklerini iptal ettirdi. Bu da demek oluyor ki Spider Man serisinin yaratıcı yapımcısı Kevin Faige bir sonraki işte olmayacak çünkü kendisi Marvel in adamı. Ama yönetmen John Watts ve Tom Holland yollarına devam edecek.

Mini Yorum 

 Sony ve MCU nun anlaşmasını bitmesi ve Sony nin bu anlaşmayı yenilenmesi Sony açısından büyük bir facia olacaktır. Çünkü bildiğiniz gibi , Marvel Commics Universe tarafından çekilen  Spider Man : Far From Home filmi tüm zamanların en çok hasılat elde eden Spider Man filmi olmuştu.  Benim kafamdaki soru ise şu: Spider Man'in MCU dan ayrılmasıyla birlikte çekilecek yeni Avengers filmlerinde yer alıp almayacağı. Benim öngörüm yer almayacaktır. Ama bu da Sony için bir yıkım olur. Çünkü Spider Man in yeni kurulacak Avengers ekibinde peak noktada olması bekleniyordu. Bakalım konuyla ilgili ilerleyen zamanlarda neler olacak?

  Film magazin serimizin bu hafta sonuna geldi. Siz de bu seriye devam etmemi istiyorsanız yorum bölümünden belirtebilirsiniz. Yeni bir yazıyla daha görüşmek üzere. Şimdilik hoşçakalın!

                                                             Kutlay ZEREY

19 Ağustos 2019 Pazartesi

MIZAH AMA KARA MIZAH : BOJACK HORSEMAN


 Merhaba sevgili blog okuyucularım. Ben Kutlay. Bu hafta yeni bir yazıyla daha sizlerle birlikteyim. Bu hafta ele alacağım yapım diğerlerinden çok daha farklı olacak. Bu hafta sizler için bir Netflix animasyon dizisini ele alacağım. Daha önce Fırtına Anı (Mirage) ve The Crown gibi netflix yapımlarını ele almıştım fakat Bojack Horseman bu sayfada ele aldığım ilk animasyon çizgi filmi olacak. Umarım hoşunuza gider. Siz de bu tarz yazıları bu sayfada görmek istiyorsanız yorum bölümünden önerilerinizi bana ulaşabilirsiniz. Hadi başlayalım!

  Bojack Horseman,  İlk olarak 2014 yılında Netflix platformunda yayın hayatına başladı ve o dönemden bu yana 5. sezonunu geride bıraktı. Dizinin konusu ise şu şekilde: Bojack Horseman, doksanlı yıllarda Horsi'n Around adlı bir dizide oynayan ve çok popüler olan bir oyuncudur. Dizide 3 tane yetim çocuğa bakan,  adeta onlara anne babalık yapan bir attır. Bojack Horseman, bu dizinin bitiminden 20 yıl sonrasını ele alır. Dizi bittikten sonra Bojack in hayatı asla o dönemlerdeki gibi olmamıştır. Kariyeri de kendisi gibi düşüşe geçer. Bu durumu daha fazla kaldıramayan Bojack çoğunlukla kendisini alkole verir. Bir yandan giden şöhretin vermiş olduğu yokluğu kaldıramazken diğer yandan da ailevi problemlerle uğraşır. Zira kendisini hiç sevmeyen bir annesi vardır. Bojack in hayatı bu kısır döngü içerisinde devam ederken, bir yayın evinin onun hayatını anlatan bir kitap yayınlamak istemesiyle tüm hayatı değişir. Çünkü hayatına onun kitabını yazacak olan kişi olan Diane Nguyen girer. Fakat o da en yakın arkadaşı Mr. Penautbutter ile sevgilidir. Bu diziyi size önermemin sebebi, şimdiye kadar izlemiş olduğumuz animasyon çizgi filmlerinden faklı olarak dizinin drama daha yatkın olması. Son dönemlerde Netflix de oldukça popüler olan Rick  and Morty gibi bir yapımın gölgesinde kalmasına çok da anlam veremiyorum. Zira her ne kadar konuları farklı olsa da (birisi bilimkurgu, diğeri daha hayatın içinden) Bojack Horseman ın  Rick and Morty den konuyu işleme açısından daha iyi olduğunu düşünüyorum. Izlediğimiz çoğu animasyon dizisinde her bölümde faklı konu işlenirken, Bojack bunu kırmayı başarıyor ve bu da senaryonun devamlılığa sadık kalmasına olanak sağlıyor. Ayrıca dizi içerisinde Bojack (at) , Mr. Penautbutter (köpek) , Todd Chavez, Princess Carolyn (ki kendisi kedidir) gibi içselleştirebileceğiniz karakterler var.  Dizinin seslendirme kadrosunda ise Will Arnett ve Breaking Bad den de severek izlediğimiz Aaron Paul ( Todd Chavez karakterini seslendiriyor ve aynı zamanda dizinin yapımcısı) var. Ayrıca ilerleyen sezonlarda Jessica Biel,  Alan Arkin (The Aviator),  Stanley Tucci (Spotlihgt),  Lisa Kudrow (Friends), J. K Simmons (Whiplash) ve Rami Malek (Bohenian Rhapsody)  gibi ünlü oyuncular da giriyor. Dizi yakında 6. sezonuyla Netflix de olacak. Sakın kaçırmayın. Haftaya yeni bir yazıyla daha görüşmek dileğiyle. Şimdilik hoşçakalın!

                                                               Kutlay ZEREY

14 Ağustos 2019 Çarşamba

HOLYWOOD'UN YENİ IKILISI: HOBBS AND SHOW



  Merhaba sevgili blog okuyucularım. Ben Kutlay. Bu hafta yeni bir filmle daha sizlerle birlikteyim. Bu hafta ele aldığım film, bir ara film olan Fast and Furious : Hobs and Show filmi.

  Fast and furious : Hobs and show, bildiğimiz Fast and furious serisinin devam filmi değil,  bir ara film olarak piyasaya çıktı. Geçtiğimiz günlerde de ülkemizde vizyona girdi. Film projesi ilk açıklandığı dönemde, ben bunun çok gereksiz olduğunu düşündüm. Bildiğiniz gibi son yıllarda, özellikle seri filmlerde, seriden bağımsız olarak ara filmler yapmak çok popüler hale geldi. Bunu tüm dünyaya yayan seri ise Star Wars oldu. Evet bu tarz filmler bazen seride anlamadığımız noktaları aydınlatmak için faydalı olabiliyor. Bazen de bu tarz filmlerin tamamen gişe kaygısı için ve biraz daha para kazanmak için yapıldığını anlayabiliyorsunuz. Hobbs and Show gibi. Filme önyargımı engelleyerek gittim fakat filmden çıktıktan sonra kafamdaki bazı soru işaretleri hala çözüme kavuşmuş değildi. Şimdi size filmin konusundan kısaca bahsedeyim.

  Fast and furious : Hobbs and show, filmi Fast and furious serisinin sevilen iki ismi olan Luke Hobbs ve Deckart Show karakterlerinin başına gelen bir takım olayları konu ediniyor. Hatty Show denilen bir kadın casus (kendisi aynı zamanda Deckart ın da kız kardeşi) MI6 denen ölümcül bir virüsü, Brixton Lore (Idris Elba) denen düşmandan korumak amacıyla kendi vücuduna yerleştirir. Bu tehtidin farkına varan ABD hükümeti de azılı düşman olan Hobbs ve Show u görev başına getirir. Ve böylece Los Angeles dan Samoa aralarına kadar süren bir macera başlamış olur.

  Hobbs and Show birçok yönüyle kafamdaki soru işaretlerini silmeyi başaramadı. Örneğin dünya yansa bir araya gelmeyecek ikilinin bir araya gelmesi bana çok anlamsız geldi. Çünkü Luke Hobbs, dürüst bir polisken,  İlk olarak 7. filmde görmüş olduğumuz Deckart Show karakteri gerçekten şeytana pabucunu ters giydirecek kadar kötü bir karakter. Dolayısıyla bu filmde onun iyi gösterilmeye çalışılmasını anlamsız buldum.  Bir ikinci nokta ise seriden dolayı insanların artık dövüş ve kaçış sahnelerinden sıkıldığını düşünüyorum. Dolayısıyla bazı sahneler her ne kadar yaratıcı olsa da bu alışılmışlıktan dolayı beni çok etkilemedi. Filmin bazı yerlerinde, komik olması adına yerleştirilen bazı espriler var. Bazı sahnelerde işe yarasa da filmin genelini kurtarmaya yetmemiş. Fakat hoşuma gitmeyen yerler de yok değil. Örneğin film içerisinde Ryan Reynolds, Helen Mirren ve Kevin Hart gibi isimleri görmek beni mutlu etti. Ayrıca bir kaç yerde de Game Of Thrones ve Yüzüklerin efendisi göndermeleri de var ve hoş olmuş. Onun dışında Idris Elba ve Vanessa Kirby nin oyunculukları çok  başarılı. Idris Elba bir yerde kendisini Black Superman olarak tanımlıyor. Ben de o noktada bu adam Marvel da  bir süper kahraman olsa ne kadar güzel olurdu diye düşünürken sonradan bunun imkansız olacağı aklıma geldi. Zira kendisi Thor filmlerinde Asgard ın koruyucusu Heimdahll rolündeydi. Hatırlayacağınız gibi Heimdahll, infinity war da ölmüştü. Ama belki DC ye girer. Filmin yönetmenlik koltuğunda ise V For Vendetta, John Wick ve Deadpool gibi filmlerden tanıdığımız David Leitch var. Sonuç olarak film beklentilerimin altında kaldı. Filme puanım 5/10. Haftaya yeni bir yazıyla daha görüşmek dileğiyle. Şimdilik hoşçakalın!

                                                                     Kutlay ZEREY