Merhaba sevgili film severler. Ben Kutlay, yeni bir filmle daha sizlerle birlikteyim. Bugün ele alacağım film, Türk sineması için bir kilometre taşı olan " Sevmek Zamanı "
Sevmek Zamanı, yönetmenliğini Metin Erksan'ın yaptığı 1966 yapımı bir filmdir. Türk sineması tarihinde çok önemli bir yere sahiptir. İşlediği konusu, oyunculukları, filmin içerisinde yer alan metaforlar, bu filmi daha da anlamlı hale getiriyor. Geçtiğimiz gün 14 Şubat olduğu için bende bu derin aşk hikayesini ele almak istedim.
Metin Erksan, Türk sinemasının efsane yönetmenlerinden birisidir. Yılanların Öcü ve Susuz Yaz gibi birçok edebi eseri sinemaya kazandırmıştır. Hatta Susuz Yaz filmi, Berlin'de Altın Ayı ödülünü alarak, Türkiye'nin uluslararası alanda ödül kazanan ilk filmidir.
Konusu
Adada ustasıyla birlikte çeşitli evlerde boya yapan Halil, gittiği bir köşkte duvarda gördüğü bir kadının ( meral ) resmine aşık olur. Uzun süre boyunca o eve giden Halil, kadının suretine aşık olur. Bir gün Meral ansızın çıkagelir ve Halil'i onun resmine bakarken görür. Halil'in suretine aşık olduğunu öğrenen Meral, bu durumdan çok etkilenir ve Halil' e karşı derin bir aşk beslemeye başlar. Ancak Halil onun resmine aşık olmuştur, kendisine değil.
Filmde Kullanılan Metaforlar
Çerçeveler
Metin Erksan bu filmde çerçeveleri oldukça fazla kullanır. Başta zaten Meral'in resminin olduğu çerçeve var. Kimi zaman karakterler çerçevelerin önünde yer alır, kimi zaman da arkasında yer alır. Arkasında yer aldığı zaman karakter ile aramıza bir engel girdiği için kendimizi onunla özdeşleştiremeyiz.
Platon'un Mağara Alegorisi
Halil'i Platon'un mağara alegorisinde yer alan, mağarada girişe sırtı dönük bir şekilde yaşayan kişiye benzetebiliriz. Halil kendi içerisinde bir dünyaya sahiptir. Fakat bu bir tercihtir. Platon'un mağarasındaki kişi, dış dünyayı sadece gölgelerden görür ve dışarıya çıkmak ister. Halil ise gerçek dünyayı gölgelerden görür fakat dışarıya çıkmak istemez. O kendi dünyasında mutludur ve dışarıya çıktığı zaman başına gelecekleri bilmektedir. Nitekim film içerisinde de kendisini dışarıya attığı zaman başına hep kötü şeyler gelir. Bu noktada onu koruyan ve yol gösteren kişi yani bir nevi mentoru Mustafa'dır.
Ut
Filmde tasavvufi öğelere çok fazla yer verilmektedir. Bunlardan bir tanesi de utdur. Filmin birçok yerinde Mustafa'yı ut çalarken görürüz. Zaten Halil de tasavvuf öğelerini yansıtan bir karakterdir.
Zıtlıklar
Filmin içerisinde çok fazla zıtlık var. Halik genelde koyu giyerken, Meral açık tonlarda kıyafetler tercih eder, ki bu da karakterlerin duygu dünyasını ortaya koyuyor. Zengin kız fakir oğlan durumuna da vurgular yapılıyor. Doğu - Batı çarpışması çok var. Halil ut ile tasavvufi müzikler dinlerken; Meral Beethoven dinler, Halil genelde dini yerlerde ( cami, mezarlık vs ) gezerken; Meral daha lüks mekanlarda takılır.
Sosyal Hiyerarşi
Filmde dediğim gibi zengin kız fakir oğlan durumu var. Bunu zaten özellikle ikili diyaloglarda yer alan kamera açıklarında görebiliyoruz. Genelde birçok noktada Meral üstteyken Halil altta kalmaktadır. Çünkü Meral hiyerarşik olarak Halil'in üstünde yer almaktadır.
Filimin atmosferi sürekli karanlık ve yağmurludur. Çünkü karakterlerimiz mutlu sona bir türlü ulaşamaz. Meral'de zamanla batılı aşk kavramından kurtulmaya başlar ama her şey için çok geçtir.
Sevmek Zamanı, zamanının çok ötesinde bir film. Anlatısı ve atmosferi bakımından Fransız Dışavurumculuk Sinemasından çokça esintiler taşır. Genelde o dönemin filmleri özellikle senaryo bakımından daha basit olduğu için, Sevmek Zamanı anlaşılmaz ve gişede batar. Metin Erksan filmin bütçesinin tamamını kendi cebinden karşılar. Filmin değeri ise yaklaşık 50 yıl sonra anlaşılmaya başlamıştır. İMD'den 7.9 puan aldı. Müşfik Kenter ve Sema Özcan'ın efsane oyunculuklarının yer aldığı bu filme bende 9/10 puan veriyorum. Yeni bir filmle daha görüşünceye dek şimdilik hoşçakalın!
Kutlay ZEREY