Space Jam : A New Legacy, temeline yine ilk filmde olduğu gibi Looney Tunes karakterlerini alıyor. Fakat bu sefer onların yanında olan basketbolcumuz ise son 15 yıla NBA da damgasını vuran Lebron James. Konusu ise şöyle: Lebron'un oğlu Dom, Warner Bros'un içerisinde bir teknoloji şirketi sahibi olan Al G. Rhythm tarafından kaçırılır. James'in oğlunu kurtarabilmesi için yapması gereken şey ise bir basketbol takımı kurup, düşmanın takımını yenmesidir. Burada devreye Bugs Bunny girer ve ekibimiz Looney Tunes karakterlerinden oluşan takımlarını kurarlar. Bundan sonrası spoiler içereceği için devam etmeyeceğim.
Space Jam 2, yayınlanmadan evvel benim kafamda birkaç soru işareti doğurmuştu. Özellikle fragman yayınlandıktan sonra bu sor işaretleri arttı. En temel soru işareti ise şuydu: Filmde eski Space Jam den esintiler olacak mı yoksa yeni nesil gençleri içine çekmek için yeni yöntemler kullanacak mı? Neticede bu film bir animasyon filmi dolayısıyla çocuk kitleye daha çok oynamak isteyeceklerdir. Nitekim öyle de oldu. Ara ara ilk filme ufak göndermeler olsa da bu beni çok tatmin etmedi. Warner Bros. haklı olarak yeni nesli elinde tutmak istemiş olabilir fakat kaçırdığı şöyle bir nokta var ki: bu filmi seven ve en az 28-30 yaş grubu içerisinde olan bir yetişkin kitlesi de var. Ki bu da çok geniş bir kitle. Bende o kitlenin içinde olduğum için film beni biraz hüsrana uğrattı. Üzgünüm ki Warner Bros. gibi köklü bir film yapım firması artık iyi filmler üretemiyor. Ayrıca filmin hikaye anlatımı kısmı da ilk filme göre çok daha kötü. Özellikle Lebron'un çocukluk dönemi ile alakalı daha fazla sekans görmek isterdim. İlk Space Jam filminde Michael Jordon'un hayatından daha fazla kesitler görmüştük. O filmin başında çalmaya başlayan Robert Kelly'nin klasikleşen şarkısı " İ Believe İ Can Fly " şarkısı bile beni tatmin etmeye yetiyordu. Filmin güzel yönleri de var. Lebron'un oyunculuğu bazı noktalarda çok sırıtsa da genel olarak beklediğimden iyiydi. Kullanılan görsel efekt ve animasyonlar da biraz abartılsa da fena değildi. Filmin en güzel yönü ise tabi ki de çocukluğumuzun kahramanları olan Looney Tunes karakterlerini yeniden görmekti. Ayrıca film içerisinde Matrix, Game Of Thrones ( hatta bir sahne Night King bile vardı ) Harrey Potter gibi yapımlara göndermeler vardı. Beni en çok şaşırtan sahne ise Rick and Morty'nin göründüğü sahneydi. Ayrıca siz de benim gibi bir basketbol sever iseniz; filmde Damian Lillard, Klay Thompson, Anthony Davis ve Diana Taurasi gibi NBA ve WNBA yıldızları da var. Kısacası film benim beklentimi karşılamasa da eğlendirdi. Ailenizle ya da çocuklarınızla güzel bir 2 saat geçirebilirsiniz. Benim filme puanım 4/10 . Siz de görüşleriniz yorum bölümünden belirtmeyi unutmayın. Yeni bir filmle daha görüşünceye dek, şimdilik hoşça kalın!
Kutlay ZEREY