türk filmi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
türk filmi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Aralık 2016 Cumartesi

2016 YILINDA SİNEMALARA DAMGA VURAN 5 FİLM



  Merhaba sevgili blog okuyucularım. Ben Kutlay. Bu hafta yine yepyeni bir yazı ile sizlerle birlikteyim. Malum bugün 2016 yılının son günü ve bende sizler için 2016 yılına damga vuran filmleri incelemek istedim ve bunun için küçük bir araştırma yaptım. İşte bana göre 2016 yılına damga vuran en iyi 5 film:


1- DEADPOOL















 Bir süper kahraman düşünün hem sempatik, hem yaramaz, hem küfürbaz hem de kafası çok rahat ve kendisinden başka hiç kimseyi sallamayan bir adam. Marvel'in son yıllarda sinemaya sürdüğü en iyi süper kahraman uyarlamalarından birisi. Film o kadar çok ilgi gördü ki daha ilk haftasında 135 milyon dolar gişe yaptı ve ikincisinin çekilmesi kararı alındı. İkinci film ise ABD de 12 Ocak 2018 tarihinde vizyona girecek. Tabi  baş rolde ki Ryan Reynolds'ın da müthiş performansını es geçmemek lazım.


2- THE REVENANT














  Listenin ikinci sırasında ise yine bu yılın en çok konuşulan filmlerinden birisi olan "The Revenant" var. 2002 yılında Michael Punke'nin aynı adlı romanından uyarlanan bu eser Oscar'a damga vurmuş ve 3 dalda (En iyi erkek oyuncu da Leonardo Di Caprio'da olmak üzere) Oscar'a layık görülmüştü.


3- THE HATEFUL EİGTH










  Listenin 3. sırasında yine başarılı bir western filmi var. Yine bir Quentin Tarantino filmi desek bu filmin listede neden olduğunu anlamış olursunuz herhalde. 8 Aralık 2015 yılında çekilmeye başlayan filmin çekimleri tam 1 yıl sürdü ve 30 Aralık 2015 tarihinde ABD de vizyona girdi. 44 milyon bütçeye sahip film 155 milyon dolar hasılat yaparak yapımcısını zengin etti. Ayrıca 88. Oscar ödüllerinde "En İyi Film Müziği" Oscar ödülünü kazandı.

4- SPOTLİGHT















   Listenin 4. sırasında özellikle 88. Oscar ödüllerinde "En İyi Film" ödülünü "The Revenant" ı geride bırakarak alan ve tüm dünyanın dikkatini çeken "Spotlight" filmi var. ABD de çocuk istismarında bulunan din adamları ve onları ortaya çıkarmaya çalışan "Sportlight" ekibinin başından geçen dramatik olaylar örgüsü anlatılıyor. Üstelik bu film tamamen gerçek ve dolayısıyla yaşanan olaylarla birlikte "Spotlight" ekibi de gerçek. Gerçekten en iyi film ödülünü sonuna kadar hak eden mükemmel bir film.

5- DAĞ 2














  Listeye bir Türk filmi koymasak olmazdı. 5. sırada Türk sinemasına damga vuran Dağ 2 var. Birinci filmin daha çok internet üzerinde patlamasından sonra yapımcılar ikinci filmi çekme kararı aldı. Türk silahlı kuvvetleri tarihinde ilk defa bir filme yardım etti. Ayrıca Murat Serezli ve Murat Arkın gibi oyuncuların müthiş performanslarına tanık oluyoruz. Gişede 3 milyon sınırına dayanan bu film sadece 2016 yılının değil, Türk sinema tarihinin en iyi savaş filmlerinden birisi belki de en iyisi!

                         
                                                         Kutlay ZEREY



























8 Kasım 2016 Salı

BİR KAHRAMANLIK HİKAYESİ: DAĞ 2



  Merhaba sevgili blog okuyucularım. Ben Kutlay. Yine bir film yazısıyla sizlerle birlikteyim. Son olarak Ekşi Elmalar filmini değerlendirmiştim. Bugün ise çok çok özel bir filmle sizlerle birlikteyim. Bugün sizler için değerlendireceğim film Dağ 2...

  Dağ serisinin ilk filmi 2012 senesinde gelmişti. Ve çıktığı o dönemde gişede çok fazla başarı gösterememiş olsa da özellikle internet aleminde büyük bir patlama göstermişti. Serinin ilk filminde Bekir ile Oğuz'un hayat hikayesine tanık olurken, ikinci filmde 7 tane bordo berelinin hayat hikayesine tanık oluyoruz. Hem de bunlar yaşanmış hikayeler. Karakterler kurgu olabilir ama hikayeler kesinlikle gerçek...

  Dağ 2 filminin kısaca konusundan bahsedecek olursak: Gazeteci Ceyda Balaban teröristler tarafından Kuzey Irak'a kaçırılır. İçerisinde Bekir ve Oğuz'un da bulunduğu 7 tane bordo bereli asker onu kurtarırlar ve Türkiye'ye getirmeye çalışırlar. Filmde askerlerin bu süreçte başlarına gelenlere tanık oluyoruz. Bekir ve Oğuz'un da Özel Kuvvetler'e girmeye çalışmaları da filmin yan konularından birisi. Şimdi ben size bu filme neden gitmeniz gerektiğini açıklayacağım.

1- Bu film Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve Genelkurmay Başkanlığının tarihinde ilk kez destek verdiği bir sinema filmi. Yani filmde kullanılan teçhizatların tamamı gerçek.

2- 2009 yılında yapılan ve o dönem çok büyük ses getiren Nefes: Vatan Sağolsun filminden sonra (Dağ 1'i saymıyorum) gerçek anlamda askerliği ve vatani duyguları anlatan tek film. Hatta en iyi film.

3- İMDB'de (İnternet Movie Database) 15 binden fazla oy kullanılmasına karşın 10 üzerinden 10 alan tek Türk filmi.

4- Filmde askerlerin rütbelerinde bulunan yazıların gerçek Göktürkçe, Murat Arkın'ın canlandırdığı Arif karakterinin ateş etmeden önce okuduğu şiirin Hüseyin Nihal Atsız'ın "Kahramanların Ölümü" adlı şiiri olduğunu, fonda sürekli çalan şarkının Azeri Türklerinin efsane şarkısı "Ayrılık" olduğunu, filmin Türkçülük damarlarını nasıl kabarttığını fark ettiniz mi? Ben fark ettim ve bu bile gitmek için tek sebep.

5- Filmin Ömer Halisdemir ve onun gibi binlerce şehide atfedilmesi...

6- Filmdeki bütün oyuncular inanılmazdı ama özellikle Murat Serezli ve Murat Arkın'ın oyunculuğu göklere çıkaran harika performansları...

  Bu liste daha uzar gider. Ama ben bir yerde kesmek zorundayım. Öncelikle buradan Alper Çağlar'a (ki filmin kurgusu da kendisine ait) tüm cast ekibine teşekkür ediyorum, Türk sinema tarihinin en iyi savaş filmini yaptıkları için. Bence herkes bu filme gitmeli hatta bu film gişe rekorları kırmalı. Haftaya yeni bir filmde görüşmek üzere. Yazımı Dağ 2 filminin en can alıcı cümlesi ile bitirmek istiyorum: " BİR ÖLÜRÜZ BİN DİRİLİRİZ!"

                                                                                         Kutlay ZEREY

1 Kasım 2016 Salı

EKŞİ ELMALAR


  Merhaba sevgili dostlarım. Ben Kutlay. Bugün yine sizlerle birlikteyim ve sizler için yeni bir filmim var. Biliyorsunuz son olarak Tom Hanks'in İnferno (Cehennem) filmini değerlendirmiştim. Bugün değerlendireceğim film ise Geçtiğimiz Cuma vizyona giren Ekşi Elmalar olacak.

  Ekşi Elmalar, senayosunu Yılmaz Erdoğan'ın yazdığı ve yine kendisinin yönettiği bir dram filmi. Her ne kadar bir dram filmi olarak geçse de komik ögeleri de çok fazla. Filmin başrollerinde ise Farah Zeynep Abdullah, Songül Öden, Şükran Ovalı, Fatih Artman, Şükrü Özyıldız ve Devrim Yakut var. Oyuncu kadrosu çok zengin sizin anlayacağınız.

  Ekşi Elmalar 1977 yılında Hakkari'de geçmektedir. Dönemin belediye reisi Aziz karakterinin ve onun 3 kızının hikayesini görüyoruz. Bu 3 kız 3 farklı kişiye aşıktır ama babaları biraz despot oldğu için bir türlü sevdiklerine kavuşamazlar ve farklı kişilerle evlenirler. Aynı zamanda film içerisinde yöresel olaylar da es geçilmemiş. Yaz geldiğinde yaylaya çıkılması, tereyağ, peynir yapımı gibi birçok yöresel ögeyi de filmin içerisinde görüyoruz.

  Belediye reisi Aziz'in ailesi dönemine göre yoksul bir ailedir. Kızları bit hata yaptığı zaman Aziz onları falakayla döver. Bu insanlar henüz Şampuan ile tanışmamışlardır ve ilk tanışmaları da çok komik olur. Şampuanı duşta değilde normal zamanda saça şekil veren bir jöle gibi kullanırlar. Okaliptüs ağacını bilmezler ve o ağaçtan sürekli kavak diye bahsederler. Aziz karakteri kısacası çok despot ve sert bir karakterdir. Dediğinden ve inandıklarından kolay kolay vazgeçmez. Bu despoluğunun sonucu olarak da Alzheimer a yakalanır. Aziz ve ailesi o aydınlanmayı yaşamamışlardır. Antalya ile tanışana kadar. Ortanca kız Antalya'ya gelin gider ve denizi gördüğü ilk anda aydınlanmayı yaşar. Ve tüm aile Antalya'ya taşınır.

  Ekşi Elmalar, ilginç konusunun yanı sıra oyuncuların performanslarıyla da dikkat çekiyor. Özellikle benim büyük bir merakla takip ettiğim Fatih Artman yine ziraatçi karakteriyle çok iyi bir oyunculuk ortaya koyuyor. Kısacası sonuca gelecek olursak konu ve oyunculuklar çok etkileyici. Filme notum 9/10. Zaten İMDB'de 7.5/10 vermiş. Bu hafta da değerlendirmem bu kadar. Haftaya başka bir filmde görüşünceye dek şimdilik hoşçakalın!

                                                                                    Kutlay ZEREY

13 Ekim 2016 Perşembe

HİNDİSTAN'A UZANAN EĞLENCELİ BİR YOL: BİR BABA HİNDU

 
  Merhaba sevgili blog okuyucularım. Ben Kutlay. Bu hafta yine yeni ve çok farklı bir filmle sizlerle birlikteyim. Son olarak Muhteşem Yedili filmini değerlendirmiştim. Bu hafta ise çok farklı ve çok eğlenceli bir filmi sizler için değerlendireceğim. Bu haftanın filmi bir Türk yapımı olan "Bir Baba Hindu" Evet daha önce blog sayfamda hiç Türk filmi yazmamıştım. Hep o doğru filmin gelmesini bekledim ve işte başarılı bir komedi filmiyle sizlerleyim.

  Bir Baba Hindu, zengin bir mafya babasının oğlu olan Fadıl Karleyone'nin (Sermiyan Midyat) bir yoga hocası olan Gundhi'ye (Nicole Faria) aşık olması sonucunda olayların Hindistan'a kadar uzanmasını konu alıyor. Özellikle Fadıl ve onun yol arkadaşının (Burak Satıbol) başına gelenler bir hayli komik. Film içerisinde bana baya kahkaha attıran sahneler de oldukça fazla. Hemen 1-2 örnek vermek istiyorum. Fadıl ve adamlarının arınmak için Gundhi ile beraber bahçede yoga yaptıkları sahne, Hindistan'da karakterlerimiz kurban bayramı için inek keserken yakalanmaları ve olayı ineğin doğum gününe çevirmeleri, koskoca Mumbai'de buldukları muhtarın Konyalı Ejder (Şafak Sezer) çıkması ve Fadıl ve arkadaşının baharat niyetine Gundhi'nin büyükannesinin küllerini yemesi bana gerçekten kahkaha attıran sahnelerdi.

  Bir Baba Hindu filminin oyuncu kadrosu birçok önemli isimden oluşuyor. Kadroda Sermiyan Midyat, Burak Satıbol, Nicole Faria, Füsun Demirel, Bülent Kayabaş gibi usta oyuncular yer alıyor. Beni filme en çok çeke şeylerden birisi de filmin set ortamından değil de gerçekten Hindistan'da çekilmesi. Yani filmin içerisinde emek var. Ayrıca filmin bir sahnesinde arka planda Aamir Khan'ı görmek de beni ayrıca mutlu etti. Hint filmi ve danslarını seven insanlar bu filme gitmeli. Filme bir oy vermek gerekirse benim oyum 7/10 . Haftaya farklı bir filmde görüşmek dileğiyle. Hoşçakalın!

                                                                         Kutlay ZEREY