Batman etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Batman etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
7 Ocak 2017 Cumartesi
KÖTÜLÜĞÜN SAVAŞÇISI: ASSASİNS CREED
Merhaba sevgili blog okuyucularım. Ben Kutlay. Bu hafta 2017 yılının ilk film yazısıyla sizlerle birlikteyim. Bu hafta değerlendireceğim film oyun dünyasının en çok sevdiği serilerden birisi olarak sinemaya uyarlanan "Assasins Creed" filmi olacak. Eğer filme gitmediyseniz yazı spoiler içermektedir.
Assasins Creed filminin çıkacağını ilk duyduğumda gerçekten çok heyecanladım ve "bu filme gitmeliyim" dedim. Biraz daha fazla heyecan olması için filme hemen gitmedim ve bekledim. Sinemaya çok büyük bir beklentiyle girdim ama filmden hiç verim alamadım. Salondan çıkarken yaşamış olduğum hayal kırıklığını tahmin bile edemezsiniz.
Assasins Creed filmi ilk olarak oyunun konusuna sadık kalmış. Oyundaki konunun dışarısına çıkmamışlar. Konu kabataslak olarak şu şekilde: Filmin ana karakteri Desmond Miles, Abstergo şirketi tarafından kaçırılıyor ve kendisi "Animus" adında bir zaman makinesiyle geçmişe gönderiliyor. Çünkü Miles'ın ataları geçmişte birer assasins (suikastçi) dir ve "Cennet Elması" denen şeyin peşindelerdir. Abstergo şirketinin amacıysa bu elmaya sahip olabilmektir. Şimdi size şunu sormak istiyorum. Zaman makinesinin adının "Animus" olması hiç dikkatinizi çekti mi? Animus, Carl Jung tafaından ortaya atılan bir "arketip" tir. Animus kadında ideal erkek imajını oluşturur. Bu da kadınla erkek arasındaki ilişkinin çatışmalı olmasına sebep olur. İşte filmdeki Miles ve Sofia Rikken karakterleri arasındaki ilginç çatışmanın sebebi budur.
Assasins Creed filmi görsel efektler ve dövüş sahneleri açısından beni tatmin etti. Ama bu dövüş sahnelerinin ne kadar sürdüğünü de sorgulamak lazım. 1'55" lık filmin içerisinde en fazla 15 dakikalık bir kısmı dövüşler oluşturuyor. Yani geriye kalan 1 saat 40 dakika çöp diyebiliriz. Ana konu ve yan konular arasındaki geçişlerde çok büyük boşluklar var. Bir yandan Miles ve onun atası olan Altar İbn-La'Ahad ve onun amansızca savaştığı Hasan Sabbah ve Haşhaşilerinin (Ki Assasins kelimesi buradan gelmektedir) hikayesini görürken bir sonraki sekansta Miles ve babası arasındaki çatışmaya tanık oluyoruz. Bu da kafamızda Puzzle'ın parçalarını birleştiremememize sebep oluyor. Bu arada filmde dövüş sahneleri dışında beğendiğim tek görseli de hemen paylaşayım. Miles, Animus ile geçmişe giderken uçan kartalın görüntüsü gerçekten hoşuma gitti.
Assasins Creed filminde konular arası boşluklar bariz bir şekilde belli oluyor. Bana göre bunun sebeplerinden birisi de ana konunun Altar İbn-La Ahad üzerinden gitmesini değil de ikinci oyunda gördüğümüz Ezio Auditore De Firenze (Ne alakaysa o da Miles'ın atasıdır) üzerinden gitmesini beklememdi. Bence oradan yürüseler daha iyi olurdu. Belki ikinci filmde yaparlar ama ilk filmin zararından sonra ikinci filme insanlar gider mi? şüphelerim var. Şahsen ben gitmem. Filmde en çok üzüldüğüm nokta ise Oscar adaylığı olan Michael Fassbender ve Oscar sahibi olan Marion Cotillard'ın böyle bir filmde rol almaları. Filmin son 25 dakikasında çok sıkıldım. Filme puan vermem gerekirde 3/10 veririm o da oyuncuların hatrına. Tekrar görüşmek üzere. Hoşçakalın!
Kutlay ZEREY
1 Ocak 2017 Pazar
2016 YILINA DAMGA VURMUŞ 10 YABANCI OYUNCU
Merhaba sevgili blog okuyucularım. Bugün yeni bir yazıyla yine sizlerle birlikteyim. Biliyorsunuz son olarak 2016 yılına damga vuran filmleri incelemiştik. Bugün ise sizler için 2016 yılına damga vuran oyuncuları sıraladım. İşte 2016 yılına damga vuran yabancı oyuncular listesi:
10- HENRY CAVİLL
Listenin 9. sırasında başarılı oyuncu Henry Cavill var. The Tudors dizisiyle izleyiciyle buluşan Cavill bu sene asıl çıkışını ise "Batman Vs Superman: Adaletin Şafağı" filmindeki Superman karakteriyle yakaladı.
9- FELİCİTY JONES
Listenin 8. sırasında başarılı aktrist Felicity Jones var. 33 yaşındaki İngiliz oyuncu 2014 yılında vizyona giren "Theory Of Everything" filmiyle büyük başarı yakalamıştı. Bu sene ise Da Vinci Şifresi'nin devamı olan "The İnferno" ve "Star Wars: Rogue One" filmlerinde baş rolde yer aldı.
8- SOPHİE TURNER
Listenin 7. sırasında çok tanıdık bir isim olan Sophie Turner var. Game Of Thrones dizisindeki "Sansa Stark" rolüyle dikkatleri üzerine çeken genç oyuncu bu sene "X-Men: Apocalypse" filminde baş rolde yer aldı. İlerleyen yıllarda adından daha fazla söz ettirecek gibi duruyor.
7- BRİE LARSON
Listenin 6. sırasıda bir diğer başarılı oyuncu Brie Larson var. Özellikle oynamış olduğu "Room" filmiyle adından o kadar çok söz ettirdi ki 88. Oscar Ödüllerinde "En İyi Kadın Oyuncu" ödülüne layık görüldü.
6- ALİCİA VİKANDER
2015 yılında oynadığı "Ex Machine" filmiyle damga vuran Alicia Vikander bu listede yer almasa olamazdı. Jason Bourne gibi bir seri filmde oynasa da o bu sene "The Danish Girl" filmindeki Gerda Vegener rolü ile hatırlanacak. Aldığı "En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu" oscar ödülünü de unutmamak lazım.
5- EDDİE REDMAYNE

Listenin 4. sırasında bir diğer Oscar ödüllü oyuncu Eddie Redmayne var. İnanılmaz işler yapmaya devam ediyor. 2014 yılındaki "Theory Of Everyting" filmindeki "Stephen Hawking" rolünden sonra "bir oyuncu acaba daha ne kadar yükselebilir?" diye sorarken "The Danish Girl" filimdeki "Einar Wegener/Lily Elbe" rolünü izledikten sonra susmaya karar verdim. Ayrıca senenin son aylarında kendisini "Fantastik Canavarlar Nelerdir, Nerede Bulunurlar?" filminde de gördük.
4- TOM HARDY
Listede zirveye doğru yavaş yavaş ilerliyoruz. Bu listenin 3. sırasında 2016 yılının en çok dikkat çeken isimlerinden birisi olan Tom Hardy var. Oynadığı "Mad Max: Fury Road" filmi 88. Oscar ödüllerinde tam 6 tane Oscar kazandı. Ayrıca baş rolde Leonardo Di Caprio ile oynadığı "The Revenant" filminde de büyük oyunculuk çıkardı.
3- RYAN REYNOLDS
Fazla söze gerek yok. Kendisi oynadığı "Deadpool" karakteriyle hepimizin hayranlığını daha ilk filmden kazanmayı başardı bile. Darısı diğer filmlerin başına!
2- LEONARDO Dİ CAPRİO
Sadece 2016 yılının değil son 25 yılın en iyi oyuncularından birisi. 1991 yılında Johnny Depp ile oynadığı ve ilk Oscar adaylığını aldığı "What's Eating Gilbert Grape" filmiyle rüştünü ispat eden usta oyuncu bu sene Oscar heykelciğini almayı başardı. Merak etmeyin aradan 50 yıl geçse bile o, bu tarz listelerde yer almaya devam edecektir. "Go Leo!"
1- MARGOT ROBBİE
Veee sıra geldi 1 numaraya. 1 numarada tabi ki yılın en başarılı ve en çok konuşulan oyuncusu Margot Robbie var. Ve konuşulmakta haklı da. 26 yaşındaki başarılı oyuncuyu ilk olarak "The Wolf Of Wall Street" filminde gördük. Daha sonrasında Will Smith ile birlikte oynadığı "Focus" filminde başarılı olsa da özelliklee bu sene oynamış olduğu "Suicide Squad" filmindeki rolüyle "Harley Quinn" karakterini adeta yeniden yarattı. Milyonlarca erkeğin o rolden sonra kendisine aşık olduğu kesin!
Kutlay ZEREY
Etiketler:
+1,
Aaron Eckhart,
Batman,
deadpool,
Film eleştirisi,
filmoloji,
harley quinn,
leonardo di caprio,
Margot Robbie,
ryan reynolds,
Suicide Squad,
Superman,
Tom Hanks,
tom hardy
3 Eylül 2016 Cumartesi
GERÇEKTEN Mİ KÖTÜLER? : SUİCİDE SQUAD
Merhaba sevgili blog okuyucularım. Bu hafta yine bir film ve onun eleştirisiyle sizlerle birlikteyim. En son yaklaşık 3 hafta önce Hayalet Avcıları'nda sizlerle birlikte olabilmiştim. Uzun bir zamandır, kişisel sebeplerden dolayı film yazılarıma yer veremiyordum ama bu haftadan itibaren geri döndüm diyebilirim. Son yazımı yazdığımda da yazacağım bir sonraki yazının Suicide Squad ile ilgili olacağını da belirtmiştim. Filme yeni gitme fırsatı buldum ve sıcağı sıcağına yazımı sizlerle paylaşmak istedim.
Suicide Squad filmi çekim aşamasına geçilmeden önce çok fazla merak uyandırmaya başlamıştı. Hatta o kadar çok merak ettik ki filmin çekim aşaması sırasında basına sızdırılan fotoğraflar bile bizim merakımızı gidermede etkili olamadı. Nitekim film 12 Ağustos 2016 tarihinde vizyondaki yerini aldı. Filme giderken benim kafamda 2 tane soru işareti vardı. "Film güzel olacak mı?", "Jared Leto, Heath Ledger'ın Jokerini yakalayabilecek mi?" Birinci sorunun cevabı: Evet film çok güzel, oyuncu kadrosu harika ve beklentilerimi karşıladı diyebilirim. İkinci sorunun cevabı: Heath Ledger çıtayı o kadar yükseğe bıraktı ki onun yanına kimse yaklaşamaz, Jared Leto'nun harika oyunculuğu bile.
Suicide Squad filmine gitmek isteyenlere bazı önerilerde bulunmak istiyorum. Birincisi, filmde aksiyon hiç eksik olmuyor. Yani durağanlık beklemeyin çünkü izleyici olarak sürekli maceranın içerisine çekiliyorsunuz. İkincisi (bana kalırsa en önemlisi) bu film bir Joker filmi değil! Evet görünürde öyle ama işleyişte değil. Ben Joker'i film içerisinde daha fazla görmeyi beklerdim. Bence bu film İntihar Timinin (Her ne kadar Gerçek Kötüler diye skandal bir çeviri yapılsa da) "Enchantress" isimli binlerce yıl öncesinden gelen kötü bir karaktere karşı verdikleri mücadeleyi anlatıyor. Filmde bu karakter Jokere göre çok daha fazla ön plana çıkarılmış. Tabi bu da bende birazcık hayal kırıklığı yarattı. Filmde bizi şaşırtan ve açıkçası mutlu eden küçük detaylar da var. Mesela filmin bazı yerlerinde Batman ve Superman'i de görebilmek mümkün. Çünkü filmin ana karakterlerinden Deadshot (Will Smith) Gotham City'de yaşıyor.
Suicide Squad filminde bahsetmek istediğim bir diğer konu da oyuncu kadrosu. Filmin ana kadrosu içerisine Jared Leto, Will Smith ve Margot Robbie gibi büyük yıldızlar yer alıyor. Ama bana kalırsa bu filmi götüren isimler kesinlikle Will Smith ve Margot Robbie olmuş. Margot Robbie'nin oynamış olduğu Harley Quinn karakterine gerçekten aşık olmamak mümkün değil. Tabi oyunculuk da inanılmaz derecede üst seviyede. Bu iki önemli ismin uyumu Jared Leto'yu birazcık geride bırakmış gözüküyor. Bunun sebebi bu ikilinin daha önce "Focus" filminde birlikte oynamış olmaları olabilir. Diğer karakterler ise bir yemek sofrasının mezeleri gibi filme ayrı ayrı tat vermişler.
Evet sevgili blog okuyucularım bu hafta Suicide Squad filmiyle sizlerle birlikte oldum. Haftaya Jason Statham'ın yeni filmi "Suikast" ile sizlerle birlikte olacağım. Yorumlarınızı bekliyorum. Hoşçakalın!
Kutlay ZEREY
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)